thejrc.org
Bugun...
Bizi izleyin:


Dr. Mithat Atabay


Facebookta Paylaş









Çanakkale’de “Lozan” Konferansı
Tarih: 26-07-2017 10:53:00 Güncelleme: 26-07-2017 10:53:00


24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması, 19 Mayıs 1919’da başlayan milli Mücadele hareketinin uluslararası arenada kabul edildiği bir belgedir.  Türkiye, Lozan ile dünya devletler ailesi içerisinde tam bağımsız ve eşit bir ülke olduğunu kabul ettirmişti. Bu gün, yani 24 Temmuz uzun yıllar boyunca bir bayram havası içerisinde kutlanmıştı.

24 Temmuz Lozan Günü” olarak anılan bu günde Çanakkale’de de her yıl törenler yapılırdı. Zaman içerisinde “24 Temmuz Lozan Günü” maalesef unutuldu. Bu yazımızda Çanakkale’de yapılan Lozan Günü kutlamalarında verilen bir konferansla Lozan’ın önemini vurgulayacağız. Bu konferans 1944 yılında Çanakkale’de verilmiştir. İkinci Dünya Savaşı’nın beşinci yılında yani 1944 yılında 24 Temmuz tarihindedir. Bu sırada Türkiye Cumhuriyeti’nin başında Lozan’ı imzalayan İsmet İnönü Cumhurbaşkanı olarak bulunuyordu ve tüm çabasını Türkiye’nin savaş dışı kalmasına harcamış ve Türkiye’nin Birinci Dünya Savaşı’nda yitirdiği gençlerinin acısını bizzat yaşamıştı. İnönü Cumhuriyetle oluşturulan gençliğin savaş meydanlarında tekrar yitip gitmemesine uğraşmıştı. Şimdi bu konferansın metnini hep birlikte okuyalım ve Lozan’ın önemini tekrar tekrar düşünelim:

Yeni Türkiye’yi özgür ve çağdaş esaslara göre kuran Lozan Antlaşması’nın yıldönümü münasebetiyle bugün bütün vatanda yükselen bir ses var.

Bu ses de, bize tam bağımsız bir yurdun özgür havasını, parlak geleceğini getiren kahramanlara karşı duyduğumuz minnetin ifadesi dalgalanmaktadır. Bugün bu vatanda, Lozan vesilesi ile de Ebedi Şefi ve Milli Şefi en derin hürmet ve şükran duyguları ile anmayacak tek bir Türk’e rastlanmaz. Lozan bize, ortaçağ düşüncesi ve kurumları ile sarılı kapitülasyon zincirleri ile bağlı, geri bir toplum yaşayışının karanlık ve ezici koşulları içinde batı medeniyetini, ileri düşünceyi, insanlık idealini temel yapan yepyeni, asil bir görüşün çerçevelediği özgür bir kurum yarattı. İşte 24 Temmuz 1923’ten beri dünya karşısında, yeni Türkiye’yi temsil eden sistem ve kurum budur. O zamandan beri insanlık tarihinde bir inci asaleti ve bir yıldız seçkinliği ile parlayan Genç Cumhuriyet, bütün bu devre içinde yapıcı ruhu ile yurdu çağdaş medeniyetin bütün araç ve tesisleri ile sarmakta ve insanlık alemi içinde değerli bir uygarlık ve barış unsuru olmakta gecikmedi. Karanlıktan ve zincirden kurtulan Türkiye’nin, bugün misli görülmemiş bir vahşet içinde kudurmuş olan medeni milletlere verdiği asil örnekler ve bu kapkara dünya için hala bir ümit ve teselli ışığı halinde parlaması asil Türk Milleti’nin insanlık camiasında ileri yerini ve rolünü göstermesi ve sağlamlaştırması bakımından gururla ifade edilecek bir realitedir.

Demokrasiye, bunu yaratan milletlerden fazla saygı ve bağlılık gösteren ve bu kurumu daha ileri bir görüş ve zihniyet ile benimseyerek halka hizmetkâr kılmakta gecikmeyen Genç Cumhuriyete bizim kadar dünya da hayrandır.

Artık bugün, dünya efkârında, Türk adına ne hasta bir adam ne de kabiliyetimiz hakkında ters bir görüş vardır. Lozan üstünde temiz ışıklı bir abide vakarı ile yükselen Yeni Türkiye, çok kısa bir devre içinde, içte verimli hamleleri ve yapıları ile örnek bir yapı yaratmış, dışta Türk ve Türkiye adına yığın yığın hürmet ve sempati kazandırmıştır. Bu itibarla Dünya barışı ve düzeni için de kıymetli ve ne yapıp edip tesirini yapacak bir mevki ve kudret almış olan bu şerefli varlığımızı her şeyden önce Atatürk ve Milli Şef Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü etrafındaki sarsılmaz ve dağılmaz birlik ve topluluğumuza ve bize hareket ve heyecan veren ileri idealin ruhumuzu saran sıcaklığına borçlu olduğumuzu unutamayız.

Ordumuzun başında ve siyaset meydanında bütün bir dünya ile boğuşarak bize Lozan’ı kazandıran Büyük İnönü’yü bir kere daha minnetle selamlarız.”

Atatürk Lozan Antlaşması’nın imzalandığı günün anısına (1930 yılında) çektiği telgrafta şunları yazar:

Makine Başında

Başvekil İsmet Paşa Hazretleri’ne

Lozan Muahedesini imzaladığınız büyük günün şerefli hatırasını tebcil bundan duygum iftiharlarımı eder ve muhabbetle gözlerinizden öperim.

                                                                                  Reisicumhur

                                                                                  Gazi Mustafa Kemal”

İsmet Paşa ise Atatürk’e şu cevabı vermişti:

Teşekkür ederim. Müşterek çalışma ve müşterek netice için sizi tebrik ederim. Harpte ve sulhta en yakın arkadaşlığımızın hatıralarından minnettarım.

                                                                                  İsmet”

Lozan’la bize tam bağımsız bir ülke kazandıran Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü ile tüm atalarımızı bir kez daha saygı ve minnetle anıyorum. 

 



Bu yazı 22891 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

ÇOK OKUNAN HABERLER
FOTO GALERİ
  • Bebişler
    Bebişler
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • FANTASTİK
    FANTASTİK
  • ATATÜRK
    ATATÜRK
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Doğtaş Mobilya'dan 18 Mart'a Özel Video
    resim yok
  • 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
    18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
  • Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
    Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
  • Barışın ve Özgürlüklerin Kenti "Çanakkale"
    Barışın ve Özgürlüklerin Kenti
  • TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
    TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
  • Çanakkale Gangnam Style
    Çanakkale Gangnam Style
VİDEO GALERİ
YUKARI