"Memlekette başımıza hangi felaket geliyorsa mühendislerin payı vardır(!)" diye daha önce yazmıştım. Geçen zaman beni yine haklı çıkarmaya devam ediyor. Yakın arkadaşım mühendisler bu fikrimi bilirler ve onaylarlar.

Daha önceki yazımı okumayanlar için kısaca özetlemek gerekirse; Mühendis kafalı demek, problem çözmek için yaratılmış kişi demektir. Mühendis diye, problem çözmek için yaratılan insanların problem çözme konusunda profesyonel eğitim görmüş haline denilir. Yani çifte bela. Ve uzak durulması gereken kişilerin başında gelir. Hiç umut kalmıyor. Problem çözmeye o kadar teşne ve o kadar becerikli olunur ki asla çözülmemesi ve asla karışmamaları gereken büyük problemleri de kendilerince şıp diye çözerler ve insanlığın felaketi başlar.

Yine hatırlatma babından mühendisler yüzünden yaşadığımız bazı problemlere örnek vermek istiyorum. Mesela Lüfer balığının neslini mühendisler kurutmuştur. Trafik kazalarının sebebi mühendislerdir. Depremlerde can ve mal kaybının, Grip salgınlarının sebebi, sellerin sebebi mühendislerdir. Nükleer felaketlerin sebebi oldukları gibi çevre kirliliği, hava kirliliği gibi her türlü belanın sebebi mühendislerdir. Çünkü derin dondurucu olmadan önce lüfer fakir balığı idi. Çünkü kimse toplu alım yaparak saklamazdı. Zaten mühendisler sonar denilen balık sürüsü bulucuyu keşfetmediği için balıklar denizlerimizde bol idi. Boğazda elle ton balığı yakalanırdı. Arabalar olmadan önce insanlar evlerini işlerine yakın yerde yaparlardı. Yol denilen de taşla döşenmiş en yüksek hızın 20-30 km olduğu kısımlardı. Kaza olsa da sadece "üf" olunurdu.

Elektrik yetmiyor. Hemen termik santral. O yetmiyor, Hidroelektrik, o yetmiyor HES denilen doğa kırıcı, o yetmiyor Atomu parçalayıp enerji üretiyorlar. Ve daha nice örnek verebilirim. İtiraz seslerini duyar gibiyim. Bu sayılanlar gelişimin eseridir. Mühendisler ne yapsın diye. Otur kardeşim yerine, her derde deva olma. Bil, çöz ama kimseye söyleme kendine sakla.

Bazı dertler vardır ki daha büyük dertlerden kurtarır adamı. Mühendis kafalar illa çözecek. Çözülmedik problem kalmayacak. Mühendisler hakkında başlıktaki iyimser talebimi tekrarlıyorum. Bu kadar iyi olmasam ve mühendis ünvanlı bu kadar çok dostum olmasa başka şeyler yazacağım. Ailelerine acıyorum.

Artık geldiğimiz noktada çözümü buldum. Çözüm için her mühendisin başına ülke gerçeklerine vakıf birkaç tane bürokrat ve bir siyasetçi dikilmesi şarttır diye düşünmekteyim.. Hangi fikri bulacağına siyasetçi karar verecek, yol gösterecek. Yok, öyle evi soğutmak için enerji harcamak. Gelen enerjiyi al sakla eve daha az enerji gelsin zaten ev soğur ve çifte kazanç elde edersin. Hem gelen hem gereksiz harcadığın sende kalır. Mühendis istenen fikri buldu mu, kullanılıp kullanılmayacağına bürokratlar karar verecek. Saate 300 km yapan araba yaptın da bakalım yollar müsait mi? 100 katlı bina üretebiliyorsun da memlekette hilesiz iş yapan kaldı mı? Planlarınla ne kadar birebir olacak. Bu konuları ancak bürokratlar bilir. Hatta kimin okuyup da mühendis olacağına özel bir komisyon karar verse ve mühendis kafalılar açıkta kalsa daha da iyi olur.

Unutmadan siyasetçi ve bürokrattan sonra son kararı da yargı vermeli. Plütonyum mu, Uranyum 135 mi kullanacağız? Nükleer santrallerde yakıt çubukları yuvalarına hangi yolla girecek.

Dikey mi yatay mı?

Dünyamız ve hayatlarımız bu tür insanlara (mühendislere) bırakılmayacak kadar değerlidir.