thejrc.org
Bugun...
Bizi izleyin:


Dr. Enzar Töre


Facebookta Paylaş









24 Nisan’da Gerçekte Ne Oldu?
Tarih: 25-04-2015 18:57:00 Güncelleme: 26-04-2015 08:54:00


Tarihten ders alacağız, gelecek nesillerin ders çıkaracağı tarihi yazacağız. Tarihten ders almak istediğimizde öğrendiklerimizin özeti ise; "Fetihler" ve "Felaketler". Özellikle devletlerin tarihini ayrı ayrı incelediğimizde durum bu.

 

Tarihimiz başarılarla dolu ise bu felaketler neden oldu? Bizim fethimiz başkalarını felaketi ise, bizim felaketimiz de başkalarının fetihi olmalı. Sürekli birilerinin felaketi ile dolu olan dünya düzenini daha ne kadar savunabileceğiz.

 

İnsanlık tarihi dediğimizde ise devlet, millet gibi insanları guruplara ayıran kavramları hariç tutmamız gerekir. İnsanlardan bir kısmının felaketi, bir kısmının başarısı olan bir tarihin tamamı insanlığın başarısı olarak adlandırılabilir mi?

 

Başarılı insanlık tarihi, çocukluğumuzun masallarındaki gibidir. Adı geçen geçmeyen herkes mutlu ve mesut bir hayat yaşamıştır.

 

Geçmiş bir yana, günümüzde yazılan insanlık tarihi nasıldır? Cevabı hepimiz biliyoruz. Gazeteler yazıyor, televizyonlar gösteriyor. Hiç kimse kendini bu durumda sorumsuz kabul edemez. Sağlıklı ve güçlü iken "Es yiğidin bağrına" diye kükrer gibi kahramanlık hikâyeleri anlatılırken, Ölümcül hastalıklar kapıyı çaldığında "buldun benim gibi garibi" diyen insanlar durumundayız.

 

Geçmişte yaşayan insanlar bilim nedir, fen nedir, teknoloji nedir bilmiyorlardı. 1.5 milyon Avrupalı vebadan öldüğünde Vebanın Alfasilin kapsül ile bile tedavi edilebilecek basit bir hastalık olduğunu da bilmiyorlardı. Çünkü tüm ülkeler tüm güçlerini, tüm kaynaklarını kendi fetihleri ve başkalarının felaketleri için harcıyorlardı. Öyle de oldu.

 

Çok değil 100 yıl önce Kızamık bir şehirdeki tüm çocukları elimizden alıyordu. Eğer okumadıysanız hala Dr. Ceyhun Atuf Kansu'nun Kızamık Ağıdı adlı şiirini yanınıza bir kaç top mendil alarak okuyun. Artık Kızamıktan ölüm kalmadı. Ve biz hala okullarımızda, insanları mahveden hastalıkları ortadan kaldıranları değil de savaşlarda en çok felakete sebep olanları büyük kahramanlar olarak öğretiyorsak insanlık tarihini yazamıyoruz demektir. En büyük kahramanlarınız laboratuarlarda sabahlayanlar olmalı.

 

24 Nisanda gerçekte ne oldu? Ne fark eder? Özeti çok insan öldü. Çok çocuk babasız kaldı. Önce onlar saldırdı. Daha sonra bunlar saldırdı. En başta zaten şunlar saldırmıştı. Ve biz zaten savaşa hazırdık. Savaşın geleceğini biliyorduk. Hazırlandık. Ne fark eder. Dünyanın en kutsal savunma savaşını örnek vererek çuvaldızı kendime batırıyorum. Zaten başka bir tarih de yazabilirdim. Dikkati çekmesi için 24 Nisan dedim.

 

Şimdi soruyorum hangi tarih kitabında, geçmişte yaşanan savaşların önlenmesi için yapılan çabalar ve neden önlenemediği konusunda değerlendirmeler var. Tarihteki savaş kışkırtıcılarının kimler olduğunu biliyor muyuz? En azından savaşa hazırlanan ülkelerde barışa da el uzatanları ve uzatmayanları bilmek hakkımız değil mi?

 

Yazmakta olduğumuz insanlık tarihi insanlığa daha yakın olmalı. Bu işe, insanların bir kısmına hizmet edenleri değil tamamına hizmet edenleri önemseyerek başlayabiliriz.

 



Bu yazı 37138 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

ÇOK OKUNAN HABERLER
FOTO GALERİ
  • Bebişler
    Bebişler
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • FANTASTİK
    FANTASTİK
  • ATATÜRK
    ATATÜRK
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Doğtaş Mobilya'dan 18 Mart'a Özel Video
    resim yok
  • 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
    18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
  • Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
    Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
  • Barışın ve Özgürlüklerin Kenti "Çanakkale"
    Barışın ve Özgürlüklerin Kenti
  • TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
    TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
  • Çanakkale Gangnam Style
    Çanakkale Gangnam Style
VİDEO GALERİ
YUKARI