Vatandaştan çok olumlu tepkiler aldıklarını ifade eden CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, “ Sadece Merkez de değil. Çan, Lapseki, Ayvacık, Biga, Ezine her yere gidiyoruz. Gittiğimiz yerlerde köylere ve beldelere mutlaka giriyoruz. Köyde tarımla uğraşan yurttaşlarımıza onlar için neler vaat ediyoruz, emeklimize neler diyoruz hepsini anlatmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Biz sorduk CHP’li Muharrem Erkek yanıtladı…

Aynalı Pazar: Daha henüz 5 aylık bir süre geçmişken, ülkemiz yeniden seçim sürecine giriyor. Neden tekrar seçime gidiyoruz?

Muharrem Erkek: Öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Bu seçim bir baskın seçimdir. Dayatma seçimdir. Çünkü halkımız 7 Haziran’da kullandığı oylarla siyasilere bir mesaj verdi. Ne dedi halkımız,” biz oy verelim, siz bir daha seçime gidin” mi, dedi? Hayır. Halkımız, öncelikle “Başkanlık sistemini istemiyoruz” dedi. “Tek adam ve tek parti yönetimi ülkemizi geriyor, kutuplaştırıyor. Oturun, uzlaşın. Artık ülkemiz gerginlikle yönetilmesin,” dedi. Buna rağmen AKP, daha doğrusu Cumhurbaşkanı tekrar seçim istedi. Her fırsatta milli irade diyen AKP, 7 Haziran seçimi sonucunda milli iradeyi yok saydı ve seçim hükümetiyle ülkeyi yönetme yolunu tercih etti. Bu durum, demokratik bir ülkede kabul edilebilir bir şey değildir.

Aynalı Pazar: Anlattıklarınızdan, 1 Kasım’da tekrar seçime gitmemizle koalisyon görüşmelerinde yaşananların etkisi olduğu anlaşılıyor. Neler yaşandı o süreçte?

Muharrem Erkek: 7 Haziran’da sandıktan çıkan mesajı en iyi ve hatta tek okuyan parti CHP’dir. MHP, zaten her şeye hayır diyerek; HDP ise sürecin dışında kendini tutarak sandıktan çıkan mesajı görmezden gelmiştir. Daha önemlisi, ülkenin siyasi yönetimini elinde tutan AKP, halkın mesajını okuyamamış ve belki de Saray müdahalesi ile okumak istememiştir. Biz CHP olarak, önce CHP demedik. Kişisel çıkarlarımızı bir kenara bırakarak “Önce Türkiye” diyerek, güçlü bir hükümet kurulması için iyi niyetle elimizden geleni yaptık. 35 saat süren AKP-CHP koalisyon görüşmelerinde tüm görüşlerimizi dile getirdik. Genel Başkanımızla Başbakan Davutoğlu arasındaki son görüşmeye kadar AKP bize seçim hükümeti kuralım demedi. Ne zaman Saray yeniden seçim dedi, son görüşmede Saray tarafından görüşleri ipotek edilen Başbakan “gelin seçim hükümeti kuralım” dedi. Biz bunu milli iradeye saygısızlık olarak değerlendirdik ve elbette kabul etmedik. Sonrası malum. Cumhurbaşkanı siyasi ve demokratik teamüllere aykırı biçimde bir hak gaspı yaptı ve Sayın Genel Başkanımıza hükümet kurma görevini vermedi. Bu korkunun altında ne yatıyor? “Birkaç gün bile olsa hükümetten inmenin sonucunda başımıza neler gelir, hangi dosyalar açılır, nelerden hesap sorulur” fikrinin bu duruma gelmemizde temel etken olduğunu düşünüyorum.

Aynalı Pazar: 7 Haziran sonrası AKP-CHP koalisyonu kurulsaydı, bugün yaşadığımız tablo farklı mı olurdu?

Muharrem Erkek:  Şöyle düşünelim. Cumhurbaşkanı kalkıp “400 vekil verilmediği için bunlar yaşanıyor” dedi. Yine Başbakan çıkıp “biz tek başına iktidara gelmezsek Beyaz Toroslar gezecek buralarda” diye konuştu. Bugün yaşadığımız bunalımın altındaki nedenlerden biri budur. Bunlar ürkütücü, şantaj ve korkutma üzerine kurulmuş siyasi mantıktır. Eğer 7 Haziran sonrası AKP-CHP koalisyonu kurulmuş olsaydı hem vekil sayısı hem de toplumsal temsiliyet anlamında güçlü bir hükümet olacaktı. Bugün yaşanan tablonun diğer bir nedeni ise ülkemizin yönetilememesidir. Evet, Türkiye şu an bir hükümet boşluğu yaşamakta ve yönetilememektedir. Düşünün, koalisyon kurulmuş olsaydı, asgari ücret iyileşecekti, emeklilerimize iki maaş ikramiye verilecekti, taşeron işçilerimiz kadroya geçirilecekti. Şu sıralar canımız yakan terörün yaşanmasının önüne geçilecekti. Çünkü; Güneydoğu ya da Kürt sorunu, ne derseniz deyin, biz bu konuyu meşru zemin olan Meclis çatısı altına getirecektik. Halkımızın bilgisi dahilinde bu sorunu çözme yoluna gideceğimiz için bu kadar ana kuzusu şehit olmayacaktı. Ekonomi, şu an yerlerde sürünüyor. Güçlü bir hükümetle ekonomi ayağa kalkacaktı.

Aynalı Pazar: Seçim vaatlerinizden bahsettiniz. 7 Haziran ve 1 Kasım öncesinde açıkladığınız seçim bildirgelerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Muharrem Erkek: “7 Haziran öncesinde açıkladığımız seçim bildirgesi tarihi bir belgedir.” 1 Kasım bildirgemiz de aynı niteliktedir. Biliyorsunuz 7 Haziran bildirgesini açıkladığımızda AKP hariç diğer partiler bizden örnekler aldılar. Bir tek AKP, bugün gülerek baktığımız açıklamalara imza attı. “Pervasız tutum, kaynak nerede, bunları gerçekleştirsinler CHP’ye oy vereceğim, 1500 lira asgari ücret işçiye zulüm” sözleri Başbakan ve Bakanlar tarafından daha 5-6 ay önce söylendi. Peki, bugün AKP’nin seçim bildirgesinde neler var? CHP’den kopyalayıp aldığı vaatler var. Siz iktidardaydınız. 13 yıldır elinizden tutan mı vardı? Neden yapmadınız bunları? Neden asgari ücreti artırmadınız? Şimdi söz verdiğiniz emekliye zammı, geçen yıl neden vermediniz? Biz CHP olarak, ülkemizde mağdur edilen tüm kesimlerine sesleniyoruz. Kimin sorunu varsa CHP’nin seçim bildirgesinde onlara dönük sözlerimiz, çözüm önerilerimiz var. Üstelik bunlar bizzat mağdur edilen kesimlerin temsilcilerinden aldığımız bilgiler ve bütçe imkanları yan yana getirilerek hazırlandı. Masa başında birkaç kişinin hazırladığı şeyler değil. Ondan dolayı en gerçekçi, en ayakları yere basan bildirge CHP’dedir. Bizimki sadece bir seçim bildirgesi değil, aynı zamanda bir “umut bildirgesidir.”  

Aynalı Pazar: Seçim bildirgenizde neler vaat ediyorsunuz?

Muharrem Erkek: Bir plan dâhilinde çalışmalarımızı gerçekleştireceğiz. CHP iktidarının ilk 100 gününde şunları gerçekleştireceğiz:

• Emeklilere dini bayramlarımızda ikramiye verilecek.
• Aile Sigortası Kanunu çıkarılacak. Ülkemizde hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak.  
• Taşeron işçiliğe son verilecek.
• Kredi borç faizlerinin yüzde 80’i silinecek.
• Siyasi Ahlak Yasası çıkarılacak.
• TBMM’de Kesin Hesap Komisyonu kurulacak.
• Passolig uygulaması kalkacak.
• Üniversite mezunlarının okurken aldıkları kredilerin geri ödenmesi iş buluncaya kadar ertelenecek.

İktidarımızın ilk bir yılında ise hayata geçireceklerimiz şunlar:

• Çiftçiye mazot 1.8 liraya verilecek. (Bu konuda 7 Haziran seçimlerindeki vaat farkının temel açıklaması Dolar kurunun yüksekliğidir).
• Asgari ücret bin 500 liraya çıkacak.
• Esnafın emekli aylığından kesilen prim kaldırılacak.
• Yüzde 10 seçim barajı kaldırılacak.
• Öğrencilerin yurt sorunu çözülecek.
• Teşvik sistemi değişecek. Katma değeri yüksek üretimi özendiren sektörel teşvik politikası uygulanacak.
• Orman köylüsü sigortalı işçi statüsüyle çalıştırılacak ve emeklilik hakkı kazanacak.

Bir müjdemiz daha var. Bunu da sizin aracılığınızla söylemek isterim. AKP Hükümetlerinin göz ardı ettiği öğretmenlerimize yılda 1 maaş ikramiye verilmesi konusunda Partimizde bir hazırlık yapılıyor. Bütçe imkanlarını inceliyoruz. Amacımız öğretmenlerimizi mali olarak rahatlatmak. Bunun sonucunu kısa zaman sonra açıklayacağımızı düşünüyorum.

Aynalı Pazar: Bir de son zamanların en önemli sorunlarından biri, terör. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Muharrem Erkek: Biz CHP olarak yıllardır ne diyoruz AKP’ye? Kapalı kapılar arkasında terör örgütüyle pazarlıklar yapmayın. Gelin bu sorunu halkımızın bilgisi dahilinde, Meclis’te meşru zeminde çözelim. Böyle olursa ne özgürlükten, demokrasiden taviz verilir ne de gencecik evlatlarımız toprağa düşer. Yüreğimiz yanmaz; ayrıca, demokrasimiz de gelişir. Peki, AKP ne yaptı? Bizzat dönemin Başbakanı Erdoğan’ın görevlendirilmesiyle yurtdışında, Oslo’da görüşmeler yapıldı. Şehirlerin altının bombayla doldurulduğu orada söylendi. Hayalci bir dış politika izlendi ve bir tane dost olan komşumuz bırakılmadı. Şimdi soruyorum: “Dolmabahçe’de ne konuşuldu? İmralı ile devlet yetkilileri arasında ne gibi pazarlıklar yapılıyor?” Bu soruların yanıtını kimse bilmiyor. Gizli saklı ve siyasilerin, halkımızın bilmediği pazarlıklarla terörü çözemezsiniz. Çözülmüyor da zaten. CHP’nin bu konudaki yol haritası açık ve nettir. Özgürlükler ve demokrasi feda edilmeden, aksine genişletilerek, meşru zemin olan Meclis çatısı altında, yasal temsilcilerle bu sorun çözülebilir.    

Aynalı Pazar: Vaatlerinizi Çanakkale’de nasıl anlatıyorsunuz? Seçim çalışmalarınız nasıl gidiyor?

Muharrem Erkek: Gidip dokunmadığınız, elini sıkıp gözünün içine bakıp, sorununu dinlemediğiniz bir seçim çalışması eksiktir. Bu nedenle demokrasinin en önemli unsuru olan basının, sizleri aracılığıyla hemşehrilerimize ulaştığımız gibi, köy köy, belde belde, ilçe ilçe her yere gitmeye çalışıyoruz. Maalesef 1 Kasım’a kadar zamanımız kısıtlı. Yine de ne kadar çok hemşehrimize ulaşabiliriz diye düşünüyoruz. Sadece Merkez de değil. Çan, Lapseki, Ayvacık, Biga, Ezine her yere gidiyoruz. Gittiğimiz yerlerde köylere ve beldelere mutlaka giriyoruz. Köyde tarımla uğraşan yurttaşlarımıza onlar için neler vadediyoruz, emeklimize neler diyoruz hepsini anlatmaya çalışıyoruz. Tabii ki 7 Haziran sonrası Partimizin nasıl olumlu bir tutum takındığını, Önce Türkiye diyerek nasıl hareket ettiğini de ifade ediyoruz. Gelen tepkiler gayet olumlu.

Aynalı Pazar: Çanakkale’de 1 Kasım seçim sonucu ne olur?

Muharrem Erkek: Aradaki farkı açarak yine birinci parti olacağız.

Aynalı Pazar: Son olarak neler söylemek istersiniz?

Muharrem Erkek: Ülkemiz bir bunalım yaşıyor. Bu güzel memleket, hiç hak etmediği halde kötü yönetiliyor. Ama umutsuzluk, karamsarlık yok! Çünkü; bu ülkede CHP var. Bunalımdan çıkışın ve çözümün adresi CHP’dir. Bizim yıllardan beri yaptığımız uyarılar, AKP tarafından dinlenmediği için bugün karşımıza olumsuzluk olarak çıkıyor. Kimse merak etmesin. Biz Cumhuriyet’i kurmuş, demokrasinin önemli bir unsuru olan çok partili düzeni ve sandığı getirmiş partiyiz. Tarihimizde “ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen” demiş, “önce insan, önce Türkiye” sözünü öncelik yapmışız. Darbelerden en çok zararı görmesine rağmen direnmiş, demokrasi için iktidardan vazgeçmeyi bilmişizdir. CHP olarak şimdi de ülkemizi krizden çıkarmanın sözünü veriyoruz. Unutulmasın: “Zor zamanların partisidir CHP.”