Bülent Turan Medyasında neler oluyor? Hem de Bülent Turan'a karşı... İşte Çanakkale Köşe yazarı Hasan Sami Er, İşte Çanakkale Gazetesinde Bülent Turan'ı çok sert eleştirdi. Bülent Turan "Yazık Size!". Sami Er " Mesajın final cümlesini ise hiç dert edemem, zira seviye meselesi"

AK PARTİLİ MEDYADA HEDEF "BÜLENT TURAN"

Çanakkale Belediyesine Savaş açarken Bülent Turan'ı öve öve bittiremediği için Bülent Turan Medyası olarak adlandırılan Boğaz Medya Grubunun yayın organı İşte Çanakkale Gazetesinde geçtiğimiz hafta ilginç bir durum yaşandı. Gazetenin önemli köşe yazarı Hasan Sami Er "Kral Çıplak" başlığı ile yayınladığı köşe yazısında Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ile arasında geçen Wats happ  yazışmalarını kaleme aldı. Aslında konuyu anlamak için yazarın 9 ağustos günü kentin önemli sorunu iskele meydanı konusu yazdığı yazıya bakmak gerekir. Bu yazıda soruna ve sorunun çözülemiyor olmasına tepki gösteren Hasan Sami Er , Bülent Turan'ın çözüm için önerdiği "iskele meydanını otopark yapalım" önerisini de isim vermeden eleştirmektedir. Sami Er'in " Yukarıda saydığım gelişmelere “çatır çatır” cevap vermek varken “İskeleyi otopark yapma” isteği hangi danışmanın fikridir merak ettim doğrusu…" sözleri ile biten yazı büyük ilgi görür.

WHATSHAPP CEVABINA KÖŞESİNDEN ÇOK SERT YANIT

Sami Er'in yazısının ardından Bülent Turan sert eleştiriyi üstüne alır. Kendisine bir mesaj atar. Mesajda Bülent Turan" “size de bir danışman lazım sami bey, takip çok zayıf. dediğimizi ya dinlemediniz diğer seçeneği düşünmek bile istemiyorum”. “2 duba var, kaldır yaz dönemi trafik biraz rahatlasın onu bile yapacak bir irade yok, şehrin sahibi yok diyorum. hatta bunu tartışın dertlenin diyorum. oraya bina yapın diyeceğimi zannedecek kadar önyargılı olmanızı üzülerek görüyorum”. “yazık size” der. Bu whats happ mesajına Sami Er'in cevabı ise yine gazetedeki köşesinden gelir. Sami Er " Sorduğum onlarca sorunun hiç birine cevap verilmemiş olması ve adece otoparka takılınmış olması dolayısı ile hala sorularım geçerli... Ancak bir cevabım şu olabilir; “Kral Çıplak…” Mesajın final cümlesini ise hiç dert edemem, zira seviye meselesi… Ama şunu yazmadan geçemeyeceğim; Hakikaten birilerine danışman lazım…"

TURAN ELEŞTİRİYİ PEK SEVMİYOR
Gazetenin ve medya gurubunun yayın politikası ile pek örtüşmeyen yazı siyasi çevrelerde oldukça dikkat çekti. Sami Er yazısı anlaşılıyor ki; Boğaz Medya yayın kurulundan geçerek yayınlanmış. Gazetecilik adına yaşanan bu olumlu durum medya grubunun geçmiş yayınları ile bağdaşmasa da gelecek günlerde ilginç sonuçlar doğuracağa benziyor. Çanakkale siyasetine girdiği günden buyana kendisine yapılan bu eleştirileri pek hazmedemeyen Bülent Turan'ın tepkileri oldukça ilginç olmuştu.  İşte O yazı

KRAL ÇIPLAK…

24 Haziran seçimlerinde henüz sonuçlar açıklanmamıştı ki, Fox TV programcılarından İsmail Küçükkaya, televizyonda canlı yayında Muharrem İnce’den kendisine gelen mesajı okudu.

24 Haziran seçimlerinde henüz sonuçlar açıklanmamıştı ki, Fox TV programcılarından İsmail Küçükkaya, televizyonda canlı yayında Muharrem İnce’den kendisine gelen mesajı okudu.
.
İsmail Küçükkaya, Muharrem İnce’ye SMS mesajı atarak ne düşündüğünü sorduğunu İnce’nin ise cevap vererek “Adam kazandı” yazdığını söyledi.
.
Ortalık ayağa kalkınca bir açıklama yapan Muharrem İnce, mesajla ilgili, “Orada bir hatam oldu, onu kabul edeyim. Ben İsmail Küçükkaya’ya arkadaşça mesaj attım. Onun haber yapacağını tahmin etmedim” dedi.
.
“Eee… Ne olmuş. Şimdi bunu neden yazdın ki? Geçmişte kalmış bir olay” diye düşünebilirsiniz…
.
O halde benim de cevap hakkım doğuyor…
.
Gazetelere yansıyan bir haber üzerine 9 Ağustos Perşembe günü köşe yazısı yazdım.
Bu yazımda genel olarak kimseyi hedeflemedim, kimsenin onuru ile oynamadım.
Bir gerçeği ortaya koymak istedim.
.
Önce size bu yazımı tekrar yayınlamak istiyorum.
Noktasına bile dokunmadan;
…
İSKELEYE OTOPARK…
Piyasadaysanız,
Siyasetçiyseniz,
İşverenseniz,
İşinizi iyi yapmak istiyorsanız kesinlikle bir danışmanınız olmalı, hem de iyi olmalı.
.
Bir insanın her konuda bilgili olmasının da mümkün olmadığını beş yaşındaki çocuk bilir.
Sokrates'in “Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir” sözü bunun kanıtıdır.
.
Misal;
Siyaset yapıyorsanız ve her konuda “Ben bilirim” derseniz, çakıldığınızın resmidir.
Bir sonraki seçimde seçilmediğinizde “Bilmediğiniz” ortaya çıkar.
Zira seçmen “Ben daha iyi bilirim” diyebilir…
.
Hele “Yerel” siyasetçi için bu “Bilirim” tavrı oldukça komik olabilir.
.
Koskoca Cumhurbaşkanının bile etrafında onlarca danışman var,
Bir lafı söylerken beş kere tartıyor,
Ağzından çıkacak “Anlamsız” kelimeleri böylelikle önlüyor.
Hatta hitap ederken prompter kullanıyor.
.
Yereldekiler neden böyle yapmıyor?
Her konuda “Uzman kesilmiş haldeler” mübarek.
.
Bu duruma düşmemek için;
Etraftakilerin gazına gelmemek gerekir...
“Siz bilirsiniz”
“Nasıl emrederseniz”
Gibi dolduruş cümleleri sizi her konuyu bilme noktasına getirebilir, dikkat etmek lazım.
.
Öylesine şişirilirsiniz ki;
Uzmanların yıllarca araştırıp bulamadığı probleme “Şıp” diye çözüm bulduğunuzu zannedersiniz.
Etrafınızdakileri “Helal olsun, nur ol…” sesleri arasında kendinizi kaybedip, “Ben neymişim be abi” diyerek hülyalara dalarsınız…
.
Bir kişi bile size “Kral çıplak” diyemediği için, çevrenizde bunu söyleyebilecek “Cesaretlileri” uzaklaştırdığınız için, “Ben bilirim” egosunu yenemediğiniz için, “Düştüğünüz komik durumu” size anlatacak kimse bulmazsınız.
.
Danışman önemlidir.
Danışılacak kişileri iyi seçeceksiniz.
Onlara inanacaksınız.
Güveneceksiniz…
.
“Danışmanı bile danışarak seçmek” en mantıklısıdır.
 
***
Seversiniz,
Sevmezsiniz.
Bayılırsınız,
Bayılmazsınız;
Belediye başkanı şehir ile ilgili bir konuda sıkıntı olduğunda basının karşısına çıkıp toplantı yapıyor.
Sonra gayet medenice, “Sorusu olan var mı?” diyor.
.
“Dün bahsettiğim üzere” Başkan, patlatılan su hattı ile ilgili bir toplantı yaptı.
Toplantı sırasında şöyle bir düşündüm;
“Nihayetinde birilerinin önlem almadan acele davranışı sonucunda su hattı delinmiştir… Dünyanın her yerinde rastlanılabilecek bir teknik arızadır...”
Ancak sıcak yaz ayına denk gelmesi ve 18 saat gibi uzun sürmesi bakımından hassaslaşmalar olmuştur.
.
Normalde, bir şehrin belediyesi bu gelişen olumsuz durumun giriş, gelişme ve sonuç kısmını;
Mesaj, e-mail, anons, televizyon, radyo, gazete v.s. yollarla duyurabilirdi.
Ama Belediye Başkanı basının karşısına çıkıp “Basın toplantısı” düzenliyor, halka ilk elden bilgi aktarıyor.
Kabul edersiniz,
Etmezsiniz.
Sizi tatmin eder veya
Etmez.
Arızayı sorun kabul ederek, insanları aydınlatma adına ciddiye alıp, yapıyor.
.
24 Haziran öncesi “Merak etmeyin ekonomi seçimlerden sonra rayına girecek, görürsünüz…” denildiği halde iş adamlarının yana yakıla sürekli şikâyetleri artarken,
“Dolara bakmayın dış güçlerin işi bunlar” denilmesine rağmen dolar alıp başını giderken,
Garanti karşılığı müteahhide verilen köprüler, hastaneler, tüneller, havalimanları, otoyol zararları ortadayken,
ABD ile kötü giden ilişkilerimiz deki Rahip meselesi,
Silahlar meselesi,
Terör meselesi,
Göçmenler meselesi,
Suriye meselesi,
Kudüs meselesi,
İşsizlik meselesi,
Eğitim meselesi,
Madenciler meselesi,
Ağaç katliamları,
Özel İdareye bağlı Sarıçay meselesi,
Yeni hastane meselesi,
Köprü meselesi ve
Uçak meselesi ortadayken hala bir iktidar vekilinin çıkıp “Basın Toplantısı” yapmaması ilginçtir.
.
Yukarıda saydığım gelişmelere “çatır çatır” cevap vermek varken “İskeleyi otopark yapma” isteği hangi danışmanın fikridir merak ettim doğrusu…
…
Köşe yazım burada bitiyor.
.
Bu yazım gazetede yayımlandığı gün Ak Parti Grup Başka Vekili, Çanakkale Milletvekili, Avukat Bülent Turan WhatsApp’tan bana saat 18.40’da bir mesaj yolladı.
.
Köşe yazıma cevap niteliğindeydi. (Zira köşe yazımın linkini kopyalayıp mesajının başına yapıştırmıştı.)
.
Bu mesajını kelimesine ve noktasına dokunmadan, imla hatalarını düzeltmeden yayımlıyorum.
.
“size de bir danışman lazım sami bey, takip çok zayıf. dediğimizi ya dinlemediniz diğer seçeneği düşünmek bile istemiyorum”
.
“2 duba var, kaldır yaz dönemi trafik biraz rahatlasın onu bile yapacak bir irade yok, şehrin sahibi yok diyorım. hatta bunu tartışın dertlenin diyorım. oraya bina yapın diyeceğimi zannedecek kadar önyargılı olmanızı üzülerek görüyorum”
.
“yazık size”
…
Sorduğum onlarca sorunun hiç birine cevap verilmemiş olması ve sadece otoparka takılınmış olması dolayısı ile hala sorularım geçerli...
Ancak bir cevabım şu olabilir;
“Kral Çıplak…”
.
Mesajın final cümlesini ise hiç dert edemem, zira seviye meselesi…
.
Ama şunu yazmadan geçemeyeceğim;
Hakikaten birilerine danışman lazım…