thejrc.org
Bugun...
Bizi izleyin:



"Kanser Hastası Aspirin İle Tedavi Etmeye Çalışılmaktadır"

Tarih: 01-06-2019 06:22:08 Güncelleme: 01-06-2019 07:09:08 + -


CHP Hukuk Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Av. Muharrem Erkek, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesine ağır eleştirilerde bulundu. "Dağ fare doğurmuştur" diyen Erkek; " Bu reform strateji belgesi, kanser hastasını aspirin ile tedavi etmeye çalışmaktadır" dedi.



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Yargı Reformu Strajeji Belgesi'ni açıklamıştı. Yargı Reformu Stratejisi'nde 2 temel perspektif, 9 amaç, 63 hedef ve 256 faaliyet bulunduğunu söyleyen Erdoğan, "Biz bu reformlara AB istediği için değil milletimizin ihtiyacı olduğu için sahip çıkıyoruz" demişti.

 

"BU BELGEDE YALAN VAR"

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Avukat Muharrem Erkek ise, konuyla ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı. CHP'li Erkek, "Adalet Bakanı ile Müsteşarı HSK’dan çıkarılmadan yapılmaya çalışılan faaliyete yargı reformu değil, makyaj denir ve unutulmasın ki adalete güven 'makyajla' sağlanamaz" dedi.

 

Yargı Reformu Strateji Belgesi için, "Demek ki adalete dair en temel ilkelerin eksikliği, bizzat iktidar sahiplerince kabul edilmiş" diye belirten Muharrem Erkek, "Peki, insan sormaz mı 17 yıldır kim iktidarda? Bunlar neden sağlanmadı" diye sordu.

 

"İçinde adalet olan belgede yalan olmaz! Bu belgede yalan var" diyen Muharrem Erkek, "Reform strateji belgesini boşa düşüren en önemli ifade ise OHAL’e ilişkindir" dedi. Muharrem Erkek ayrıca, "Bu reform strateji belgesi, kanser hastasını aspirin ile tedavi etmeye çalışmaktadır" diye de ifade etti.

 

CHP Hukuk Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Av. Muharrem Erkek basın açıklamasında şunları söyledi; "30 Mayıs günü Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda açıklanan yargı reformu için söylenecek en temel şey şudur: Dağ fare doğurdu. OHAL koşullarında, 16 Nisan 2017 referandumunda yapılan suiistimalci anayasa değişikliği ile yok edilen kuvvetler ayrılığı yeniden kurulmadan, Anayasa ile yargıç güvencesi sağlanmadan, Anayasa Mahkemesi ve Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üyelerinin seçimi düzenlenmeden, Adalet Bakanı ile Müsteşarı HSK’dan çıkarılmadan yapılmaya çalışılan faaliyete yargı reformu değil, makyaj denir ve unutulmasın ki adalete güven “makyajla” sağlanamaz."

"BELGENİN FARKLI OLACAĞINI DÜŞÜNMEK HAYALPERESTLİK OLUR"

Daha önceki yıllarda AK Parti iktidarının iki defa daha Yargı Reform paketi hazırladığına dikkat çeken Erkek; "Ülke olarak, yargıda reform paketlerine dair yakın zaman siyasi tarihimizde epey tecrübe edindik.  İlki 2009, ikincisi ise 2015 yılında olmak üzere, iki kez daha yargı reformu strateji belgesi hazırlanmıştı. Geçen bunca yıla rağmen hala aynı başlıklarda reform yapma ihtiyacı duyuluyorsa, bu belgelerin suya yazılmış dileklerden ibaret olduğu anlaşılacaktır. 2019 tarihli belgenin farklı olacağını düşünmek hayalperestlik olur. Kaldı ki açıklanan belgenin en temel niteliği fazlasıyla soyut olmasıdır. Yasal düzenlemeler ve bunların yöntemleri tam anlamıyla belirtilmemiştir. Anayasa değişikliği olacak mı? Bahsedilen faaliyetleri sağlayacak yasa değişikliklerinin içerikleri ne olacak? Bunlara yanıt vermeyen strateji belgesi aksaktır" dedi.

 

"EN TEMEL İLKELERİN EKSİKLİĞİ, BİZZAT İKTİDAR SAHİPLERİNCE KABUL EDİLMİŞ"

17 yıldır hukuk ve adalet mücadelesi verdiklerine dikkat çeken Muharrem Erkek; "Belgede öne çıkan başlıklar şunlardır: “Hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi, hak ve özgür¬lüklerin daha etkin korunup geliştirilmesi, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının güçlendirilmesi, sis¬temin şeffaflığının artırılması, yargısal süreçlerin basitleştirilmesi, adalete erişimin kolaylaştırılması, savunma hakkının güçlendirilmesi ve makul sürede yargılanma hakkının daha etkin korunması.” Demek ki adalete dair en temel ilkelerin eksikliği, bizzat iktidar sahiplerince kabul edilmiş. Peki, insan sormaz mı 17 yıldır kim iktidarda? Bunlar neden sağlanmadı" sorularını yöneltti.

 

"KARA MİZAH ÖRNEĞİ OLACAK NOKTALAR VAR!"

Açıklanan belgenin kapsamlı bir şekilde incelenmesi gerektiğini belirten Erkek, buna rağmen belgede Kara Mizah örneği olabilecek noktalar olduğunu söyledi; "Belgenin kapsamlı incelemesi süreç içerisinde yapılacaktır. Ancak “kara mizah” örneği olabilecek kimi noktalara değinmezsek haksızlık olur. İktidarın son 16 yılda basın ve ifade özgürlüğü konusunda somut adımlar attığını ileri süren belgede, Türkiye’nin Sınır Tanımayan Gazeteciler Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 157’nci sırada yer almasından bahsedilmemiştir. Osman Kavala 577 gündür tutuklu olduğu ve iddianamesinin ancak Şubat ayında tamamlandığı ülkemizde hazırlanan reform belgesinde “tutuklamanın istisnai bir ted¬bir olduğu” vurgulanmaktadır."

 

"OHAL SÜRESİİ AŞAN UYGULAMALAR HANGİ HUKUKA GÖRE YAPILDI"

AK Parti İktidarının OHAL sürecinde OHAL ile ilgisi olmayan birçok yapısal ve hukuksal değişikliği gerçekleştirdiğine dikkat çeken Erkek; "Reform strateji belgesini boşa düşüren en önemli ifade ise OHAL’e ilişkindir. Belgede OHAL dönemiyle ilgili şunlar yazmaktadır: “Başta Anayasa olmak üzere uluslararası yükümlülükler¬den kaynaklanan ‘zorunluluk’ ve ‘orantılılık’ kriterlerine hassasiyetle uyulmuştur.” İçinde adalet olan belgede yalan olmaz! Bu belgede yalan var. KHK ile yargılanmadan işlerine son verilen akademisyenler hangi orantılılıkla açıklanacaktır? Yandaşların atamalar, tayinler, terfiler ve hatta Bakanlıkla ödüllendirildiği süreçte, suçun şahsiliğinin yok edilerek yaşamları karartılan insanlar hangi zorunluluğun sonucudur? Askeri okulların kapatılması, tarihimizden miras kalan kurumların lağvedilmesi gibi OHAL’in süresini aşan kalıcı düzenlemeler hangi hukuka göre yapıldı? OHAL’in ilân edilme gerekçesiyle hiçbir ilgisi olmayan, kış lastiğinin dahi içine konulduğu düzenlemelerle açıkça Anayasa çiğnenmişken, hangi hassasiyetten bahsedilmektedir? Ortalama bir demokratik hukuk devletinde OHAL’de seçim yapılır mı? Anayasa değiştirilir mi? Türkiye’de AK Parti OHAL’de hem seçim yaptı hem de Anayasa değişikliği. Belgede, 2015 yılında uygulanmaya başlanan İkinci Yargı Reformu Stratejisi’nde yaşanan gelişmeler 30 maddede sıralanmaya çalışılmıştır. Ancak yalnızca personel sayısı ve bütçeye dair birkaç rakam iyileşme olarak sunulmuş, bunun haricinde düzenlemelerin sadece başlıkları belirtilmiştir. Örneğin, şu rakamlar belgede neden yazmamaktadır? Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre, 2011 yılında 8 milyon 227 bin 710 olan şüpheli sayısı, 2018 yılının sonunda 13 milyon 180 bin 991’e çıkmıştır. 2018’de soruşturmaya uğrayan yurttaşlar, erişkin nüfusun yaklaşık yüzde 20’sini oluşturmaktadır" dedi.

"PAYDAŞLARIN GÖRÜŞLERİNİN ALINMADIĞI BELGE ANCAK TOPAL ÖRDEKTİR"

Açıklanan belgede siyasi partilerin yanı sıra kadın örgütlerinin görüşlerinin alınmadığını da hatırlatan Erkek; "Yargı Reformu Stratejisi’nin hazırlık sürecine dair bölümde şunlar yazmaktadır: “Hazırlık sürecinde katılımcılık, fonksiyonel bir yaklaşımla sağlanmıştır. Amaç, hedef ve faaliyetler, ilgili kurum/ kuruluş ve sivil toplum örgütlerinin katılımı ve katkılarıyla hazırlanmıştır… Hâkim, savcı, avukatlar ve bakanlık çalışanlarının, yüksek mahkemelerin, hukuk fakültelerinin, sivil toplum örgütlerinin, Türkiye Barolar Birliği ve baroların, ilgili kurum ve kuruluşlar ile gazeteci, yazar, akademisyen ve vatandaşların görüşleri alınmıştır.” Oysa bu süreçte Partimizden hiçbir biçimde görüş alınmamıştır. Kaldı ki kadın örgütleri, baroların kadın çalışmaları yapan birimleri, aile hukukunda arabuluculuğa, kadın hakları açısından karşı çıkmaktadır. Bu örgütlerin görüşlerine başvurulmuş mudur? Paydaşların görüşlerinin alınmadığı belge ancak topal ördektir" dedi.

 

"TUTUKLI BİR NASA ÇALIŞANI, TRUMP'IN BİR TELEFONUYLA SERBEST BIRAKILDI"

Yargı Reform Strateji Belgesini eleştirmeye devam eden Muharrem Erkek; "Sav ve savunmanın, yani silahların eşitliğinin sağlanmadığı, avukatların tutuklanmasına, duruşma salonlarından atılmasına çözüm getirmeyen bir strateji belgesinde, avukata yeşil pasaport verilmesinin alkışlanacak hiçbir yanı yoktur! Avukatlara yeşil pasaport verilecekse, TBMM İçişleri Komisyonu’nda bu konuda teklifimiz bekliyor. İstenirse derhal verilebilir.  Benzerini daha önce yaşadığımız bir olay dün tekrarlandı. Bildiğiniz gibi, ülkemizde tutuklu bir NASA çalışanı, Trump’ın bir telefonuyla serbest bırakıldı ve kendisi de Erdoğan’a bunun için teşekkür etti. Unutulmasın ki yargı reformu, yargı bağımsızlığı olmadan konuşulamaz" dedi.

 

"YARGI REFORMUNUN YAPILACAĞI YER SARAY MI, TBMM Mİ?"

Açıklanan belge için kanun değişikliği gerektiğini ve Meclisteki halkın temsilcisi olan milletvekillerince yapılması gerektiğine dikkat çeken Muharrem Erkek; "Yargı reformunun yapılacağı yer neresi? Kuvvetler ayrılığının yok edilmesinin, tek adam iradesinin somutlaştığı Saray mı, halk iradesinin temsil edildiği TBMM mi? Eğer yüzde 30'lara kadar düşmüş yargıya güven yeniden tesis edilecekse; gazetecilere saldıranların serbest bırakıldığı, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na linç girişiminde bulunanların ellerinin öpüldüğü, Kadri Gürsel gibi tek işi gazetecilik olan birinin ellerinin ise kelepçelendiği yargı sistemi düzeltilecekse, eteğin boyuna ya da talimat almak için birilerinin ağzına bakan tipteki yargıçlar temizlenecekse, yüksek yargının başındakiler çay toplamayacak, yürütmenin önünde ilikleyecek düğme aramayacaksa, kadınlar yargıda en az erkekler kadar korunacaksa, adaleti tecelli ettirecek bir sistem kurulacaksa, yargısal faaliyetler yürütmenin sarayında yapılmayacaksa, AK Partili yöneticiler ve yakınları yargıya atanmayacaksa, sav ve savunma eşit olacaksa, nitelikli ve o oranda hızlı yargılama süreçleri kurulabilecekse, basın ve ifade özgürlüğü korunacaksa bir reformdan bahsedilebilir. Bu nedenlerle açıklanan paket bir reform paketi değildir. Eğer iktidar sahipleri samimilerse demokratik hukuk devletini tesis etmek için yapılacak yargı reformuna kuvvetler ayrılığı tesis edilerek başlanmalı" dedi.

 

"KANSER HASTASINI ASPİRİN İLE TEDAVİ ETMEYE ÇALIŞMAKTADIR"

CHP'li Muharrem Erkek açıklamalarına şu sözlerle son verdi; "Tekrar belirtmekte yarar var: Paydaşlarla görüşülerek 8-9 ayda hazırlandığı söylenen strateji belgesinde, Türkiye'de en fazla ikinci oyu almış, Genel Başkanı Adalet Yürüyüşü yapmış, hukuk mücadelesi veren, onlarca önerisi olan Partimizden hiçbir kişi ve kurum görüş almamıştır. Bu reform strateji belgesi, kanser hastasını aspirin ile tedavi etmeye çalışmaktadır."




Bu haber 3366 defa okunmuştur.

Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

DİĞER SİYASET Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
FOTO GALERİ
  • Bebişler
    Bebişler
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • FANTASTİK
    FANTASTİK
  • ATATÜRK
    ATATÜRK
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Doğtaş Mobilya'dan 18 Mart'a Özel Video
    resim yok
  • 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
    18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
  • Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
    Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
  • Barışın ve Özgürlüklerin Kenti "Çanakkale"
    Barışın ve Özgürlüklerin Kenti
  • TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
    TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
  • Çanakkale Gangnam Style
    Çanakkale Gangnam Style
VİDEO GALERİ
YUKARI