Biga Belediyesi, Biga Kent Konseyi ve Biga Bosna Hersek Kültür ve Dayanışma Derneği işbirliğinde gerçekleştirilen Nilüfer Gölü Şenliği, doğaseverlerin ilgisine sahne oldu. Gün içinde yaklaşık 1300 kişinin Nilüfer Gölü Şenliği’ne katıldığı tahmin ediliyor. Şenlik saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlarken, açış konuşmasını Nilüfer Gölü Şenliği komite başkanı ve Bosna Hersek Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ergun Erkap yaptı. Başkan Erkap konuşmasında; “Bugün burada hem Nilüfer Gölü ve Nilüfer çiçeğinin korunması konusunda farkındalık oluşturmak, hem de hep birlikte piknik yapmak için toplandık. Nilüfer Gölü’nün korunması ile ilgili bir manifesto yayınladık. Bugünün ayrı bir önemi ise Biga Orman İşletme Müdürlüğü ile yaptığımız görüşme sonrası Nilüfer Gölü’nün kurumasını önlemek için su verdik. Nilüfer Gölü’ne su verilmesinde bizlere desteğini esirgemeyen Belediye Başkanımız İsmail Işık’a çok teşekkür ediyorum. Ayrıca gece gündüz çalışan organizasyon komitesine de çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Biga Belediye Başkanı İsmail Işık ise kısa bir konuşma yaptı ve Nilüfer Gölü ve çiçeğinin korunması konusunda farkındalık oluşturmanın önemli olduğunu ifade etti. Başkan Işık konuşmasında önümüzdeki yıllarda Nilüfer Gölü çevresinin düzenlenmesi konusunda ciddi bir çalışma planladıklarını ifade etti. Konuşmanın ardından Nilüfer Gölü Şenliği Komite Başkanı Ergun Erkap, Biga Belediye Başkanı İsmail Işık’a Nilüfer Gölü Şenliği’ne ve gölün su ile desteklenmesine yaptığı katkılardan dolayı plaket takdim etti.

Şenlik Beksa Halk Oyunları ekibinin gösterisi ve Kadir Baran’ın DK Sanat Müzik performansı ile devam etti. Ayrıca Biga Gençlik Meclisi’nin organize ettiği halat çekme, yumurta taşıma yarışmaları da ilgi gördü. Şenlikte köfte ve Boşnak börekleri ikramı yapılırken, kimi gruplar ise piknik yaptı.

Nilüfer Gölü Şenliği organizasyon komitesi ise bir manifesto yayınlayarak gölün korunması gerektiği mesajını verdi. Manifestoda; “Kimi inanışlara göre dünyada açan ilk çiçek olduğuna inanılan nilüfer çiçeği(Lotus Çiçeği) saflığı, temizliği, eşsiz estetiği ile çamurun içinden yola çıkarak ışığa ve aydınlığa ulaşır. Bu anlamda nilüfer çiçeği, insanın içinde yaşadığı karanlık ve çıkar odaklı maddi kirliliğin içinden aydınlığa ve saflığa ulaşmasını sembolize eder. Ruhsal uyanışın, manevi aydınlanmanın doğada cisim bulmuş hali şeklinde tezahür eder. Yaşamın her bir dönemi, doğanın her bir unsuru kendi içinde sonsuz bir güzelliği barındırır. Nilüfer Çiçeği ender bulunan ve yetişmesi için belirli mikro iklimsel koşullara ihtiyaç duyan endemik bir bitki türüdür. Kendi doğal ortamında, insanın olumsuz etkilerine maruz kalmadığı müddetçe yüzyıllar boyunca yaşamını sürdürebilen nilüfer çiçeğini barındıran Nilüfer Gölü, Bigamızın sembollerinden biridir. Ve biliyoruz ki doğa ile bir bütün olarak yaşar, kendimizi koruyup kolladığımız gibi doğa unsurlarını korursak yaşamın ve doğanın ahengi bozulmadan devam edebilir. 

Nilüfer Gölü Bigamız için önemli bir değer ve bir doğal nimet olduğu için hepimize büyük bir sorumluluk düşüyor. Böylesine güzel ve ender bir göle sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Ve ona zarar vermeden bu güzelliği gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevi. Doğa ve insan ancak bir bütün olarak vardır. Doğayı kucaklamak Hayatı kucaklamaktır. Doğayı korumak İnsanı korumaktır” ifadeleri yer aldı.