Anayasa Değişikliği ile ilgili olarak düzenlenen panelde Çanakkale halkı ile buluşmaya gelen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, panel öncesinde Ayvacık da depremzedeleri ziyaret etti. Depremzede vatandaşları dinleyen ve sorunlarını ilgili makamlara ulaştırmak için yardım sözü veren Metin Feyzioğlu beraberindeki heyet ile birlikte Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı da ziyaret etti. Belediye’ye yaptığı ziyaretin ardından Çanakkale Barosu’nda basın mensupları ile bir araya gelen Metin Feyzioğlu burada çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

DEPREMZEDELERİN 30’DAN FAZLA KONTEYNIRA DAHA İHTİYACI VAR

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, ilk yaptığı açıklamalarda Ayvacık da meydana gelen depremler de zarar gören, evlerini kaybeden vatandaşların sorunlarını gündeme getirerek; “Allah devletimize, milletimize zeval vermesin. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızla buluştuk, orada görevini yapan personelimizle buluştuk. AFAD başta olmak üzere tüm kurumlarımız canla başla çalışıyorlar. Fakat bazı Türkmen köylerinde vatandaşlarımız 2-3 aile aynı konteynırlarda yaşadıklarını ilettiler. 30’dan fazla konteynıra ihtiyaçları olduğunu belirttiler. Biz basın aracılığı ile bu ihtiyaçları kamuoyu önünde gündeme getirme görevimizi yapıyoruz. Yetkili makamlara da ileteceğiz ve konunun takipçisi olacağız. Sonuçta yaşanan bir doğal afettir, böyle anlarda insan Devleti’ni daha yakınında hissediyor. Belediye Başkanımız Sayın Ülgür Gökhan’da yardımlara devam edeceğini belirttiler. Sayın Valimiz ilk günden bu yana deprem bölgesinde sürekli bulunuyor. Kendisine de çok teşekkür ediyorum. Allah devletimize zeval vermesin” dedi.

PAKETİ MİLLETİN ÖNÜNE KOYANLAR TEHDİTLE HAKARETLE MİLLETİN BİLGİLENMESİNİ ENGELLİYORLAR

2010 yılından bu yana AK Parti Hükümetini uyardıklarını hatırlatan Feyzioğlu, 16 Nisan da yapılacak olan Anayasa Değişikliği ile ilgili olarak AK Parti Hükümeti’nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir kez daha kandırılmak üzere olduğunu, kendilerinin ise uyarı görevinde bulunduklarını açıkladı. Feyzioğlu; “Köy köy kasaba kasaba gidiyor anlatıyoruz vatandaşlarımıza. Sosyal medya üzerinde takip ediliyoruz. Milyonlarca vatandaşımıza ulaşıyoruz. Burada milletimize sonuna kadar güvenenler, paketi açıklayanlardır. Paketi açıkladıklarında milletin ne cevap vereceğini bilenler ise sadece tehdit etmekte, sövmekte, engellemeye çalışarak Türk Milletinin kararını verirken bilgilenmesini önlemeye çalışmaktadırlar.”

F TİPİ ÖRGÜT BUNLARI KANDIRDI.. UYARDIK AMA KANDIRILMALARINI ÖNLEYEMEDİK!

“Açıkça söylemek istediğim bir şey var ki; Çanakkale bu açıklamalarımı yapabileceğim en anlamlı yerdir. Çünkü bu millet yıllarca süren makus talihini yendiği, düşman işgalinin ilk kez durdurulup yenilmesinin sağlandığı, kahramanlık destanlarının yazıldığı yer Çanakkale’dir. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız, siyasi iktidarın kendi açıklamalarına göre F tipi suç örgütü tarafından kandırılmışlardır. Bu aldatma 2010 öncesine dayanmakta, 2010 anayasa değişikliğinde ise zirveye çıkmaktadır. Biz de bu Sayın Cumhurbaşkanı’nın, Sayın Başbakanı’nın, Adalet Bakanının ve diğer hükümet yetkililerinin açıklamalarından oluşan bir değerlendirmedir. Anayasa taslağını 2010 yılında yazanlar siyasi iktarın söylemine göre F Tipi suç örgütünün ideologları, yöneticileridir. O tarih de bu değişiklik geçerse Türkiye’yi felakete sürüklersiniz, yargı ele geçer milli olan her şey ele geçirilir, küresel kuklacılar Türkiye Cumhuriyeti’nin her kurumu yok ederler diyen bizlerdik. Ama maalesef aldatılmalarını önleyemedik. Bugün aldatıldık diyorlar. Demek ki biz o gün doğruyu söylemişiz” dedi.

AÇILIM SÜRECİNDE DE UYARDIK AMA YİNE KANDIRILMALARINI ÖNLEYEMEDİK

Amacının kandırılma üzerine polemik yaratmak olmadığını belirten Feyzioğlu; “Biz söyledik, siz anlamadınız demek istemiyorum. Söylemek istediğim şey; o gün aldatıldılar, aldatan da küresel güçlerdi. Aldatılmayın diyenlerde bizlerdik. Sonra açılım süreci başlatıldı. Akil Adamalr memleketi gezdiler. İmralı’daki bölücü terör örgütünün başı Kamu Güvenliği Teşkilatı müsteşarının ve diğer güvenlik güçlerinin önünde bir mektup yazdı. Bu mektubu Diyarbakır’da iki lisan da okuttular. Baktık ki; siyasi iktidarın en üst yetkilisinden iktidar partisinin en mevkideki temsilcisine kadar yanakları al al, mutluluktan pembe pembe ‘İşte Barış’ diyorlardı. Biz o mektubu okuduğumuzda ‘Bu mektupta barış yok. Bu mektup ortadoğu’da çok büyük savaşların başlayacağını beyaz ediyor’ dedik. Hepsi belgeli bir şekilde duruyor. Çünkü terör örgütü lideri ‘Türkiye’de ve Ortadoğu’da Kürt sorununun çözülmesi için buradaki sınırların değişmesi gerekir’ diyordu. Sınırlar değişmeden sorun çözülmez diyen bir mektubun neresi barış mektubuydu? ‘Aldatılıyorsunuz, yapmayın’ dedik, ‘Yok yok biz aldatılmıyoruz’ dediler. Sonuç üç yıl boyunca Güneydoğu’da şehirlerin altını üstüne getirdiler. Yolları kazıp altına tank mayınları döşediler. Evleri tuzakladılar. Bu arada aman huzur bozulmasın diye Valiler silahlı kuvvetlere operasyon yetkisi vermediler. Herkes kafasını bir başka tarafa çevirdi ve Türkiye Cumhuriyeti’ne ait olan şehirleri adeta geri almak zorunda kaldık. Çok büyük bedeller ödendi, hem askerimiz ödedi, hem de orada terör örgütünün kalkan yaptığı Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı vatandaşlarımız hayatlarını, yerlerini yurtlarını kaybettiler. Ne dedi Sayın Cumhurbaşkanı ‘Bizi aldattılar’ dedi. Biz aldatılıyorsunuz demiştik, iş işten geçtikten sonra aldatıldık” dedi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu sözlerine şöyle devam etti; “2010 yılındaki Anayasa Değişikliği referandumunda F Tipi suç örgütünün reisi ‘Mezardan ölüleri çıkartacak Evet dedirteceksiniz’ demişti. O gün el ele yürümüşlerdi. 2010’da bölücü terör örgütü köy köy kasaba kasaba köylülerin şakağına silah dayayarak ‘Evet diyeceksiniz’ diyerek tehdit etmişlerdi. Demek ki neymiş, F Tipi suç örgütü de hem de Bölücü Terör Örgütü ki bunların aynı noktalara bağlandığını bugün siyasi iktidar kendisi söylüyor. Aynı yerlerden, üst noktadan akıl aldıklarını, emir ve talimatlar aldığını bugün siyasi iktidar dile getiriyor. Evet propagandası yapmışlardı, 2017 yılına geldiğimizde 2010’da başlanan projenin son noktasını koymak için Bölücü Terör Örgütü ve arkasındaki küresel kuklacılar yine Sayın Cumhurbaşkanı’nı ve siyasi iktidarı yazdıkları ve ellerine tutuşturdukları ‘İşte bunu savunacaksın’ dedikleri Anayasa Değişikliği ile üçüncü kez aldattılar.

CUMHURBAŞKANI BİR DAHA KANDIRILMASIN DİYE UĞRAŞIYORUZ

Biz siyasi iktidarı ve Sayın Cumhurbaşkanı aldatılmasın diye çok uğraştık maalesef geri çektiremedik. Milletimizin önüne gelmek üzere. O zaman bizim görevimiz milletin aldanmaması için bu referandumdan, Küresel güçlerin isteklerinin değil Türk Milleti’nin menfaatleri gereği olarak Hayır’ı sandıktan çıkarmaktır. Kimin tarafından yazılıp birilerinin eline verildiği bilmiyorum ama bu Anayasa Değişikliği Başkana kimseye danışmadan tek başına Vilayetleri birleştirip, bölge Birlikleri adıyla eyalet yetkisi veriyor” dedi.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ “EYALET ALT YAPISI KURMA” YETKİSİ VERİYOR

Metin Feyzioğlu Anayasa Maddeleri incelendiğinde Türkiye’nin bölünmeye yönelik altyapısını hazırlayacak maddeler olduğunu gördüklerini belirterek; “Bugün değil ama yarın, yarın değil ama öbür gün A kişisinin veya B kişisi tarafından Eyalet Alt yapısı olacak bölge birliklerinin garantisi yok. Bu Anayasa Değişikliği aynı zamanda Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartına Türkiye’nin kurduğu hayat çekinceleri de Başkanın tek başına kaldırması yetkisini veriyor. Bölücü Terör Örgütünün reisine İmralı heyeti soruyor; İmralı tutanaklarında bu bilgiler var; !Eyalet sistemini zorlayalım mı’ diyorlar. Bölücü terör örgütü lideri ‘Hiç gerek yok. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartındaki çekinceleri kaldırdığımız anda zaten Türkiye eyalet sistemine geçer. Rahat olun’ diyor. Bu çekinceleri kaldırma yetkisi Anayasa Değişikliği başkana veriyor. Nedir o çekinceler biliyor musunuz? Şehirlerin yada kurulacak bölge birliklerinin kendi silahlı milis yada polis gücünü kurması. Bir diğeri ise; şehir veya bölge birliklerinin kendi eğitim bakanlıklarını kurması’dır. Türkiye bu uluslar arası antlaşmayı imzalarken bu maddeleri imzalamayacağını deklare etti. Bu maddelere koyduğu çekinceyi bu anayasa değişikliği geçer ise; başkana ait olacak. Bir gece de başkan ‘Şu bölgede illeri birleştirdim ve yerel yönetimlerin silahlı polis gücü kurmasına izin verdim. Yerel yönetimlerin kendi eğitim bakanlıklarını kurmasına dair çekinceleri kaldırdım’ diyebilir.”

BÖLÜCÜ ÖRGÜT ALGI SİYASETİ YAPIYOR; AÇIKTAN EVET DERLERSE MİLLİYETÇİ CAMİA AYAKLANIR

“Başkana bu anayasa değişikliği böyle yetkiler tanımışken; başkan meclis izin vermiyor dese, meclis kendisine bağlı buna kargalar güler. Ben yapsam da yargı iptal eder dese, yargı kendisine bağlanmış. Bunu dediğinde kargalar kendisine gülerse.. Dünyanın küresel kuklacı güçleri bir tek kişinin üstüne çöküp, bir gecede kendisine Eyalet çizdirebilirler, çizilen eyaletlerinde kendi misil güçlerini oluşturmasına izin de verdirtebilirler. Bu yetkilerle donatılmış bir başkana bölücü terör örgütünün siz gerçekten ‘İstemezük’ diyeceğini mi sanıyorsunuz? Heyecanla bekledikleri bu yetkilerin başkana verilecek olmasıdır. 2010’da neden Evet demişlerse 2017 yılında da Evet’in peşindedirler. Ama bu defa açıktan Evet derler ise; Milliyetçi camianın Türk Milletinin Vatanın bölünmez bütünlüğüne dört elle sarılmış tüm siyasi partilerden vatanseverlerin asla bu anayasa değişikliğine yanaşmayacaklarını bildikleri için bölücü terör örgütü bir algı siyaseti yapmaktadır. Bunu bugün söylememek Dilsiz Şeytanı oynamaktır. Konuşulması gereken yerde konuşmayanlar da Vatana namus borcunu yerine getirmemiş olurlar. Biz vatana karşı görevimizi yapıyoruz” dedi.