Çanakkale ve Bursa’da Camilerin Genelev olarak kullanıldığı, şehitlerimiz ile birlikte binlerce yaralı askerimizin diri diri gömüldüğünü açıklayan ÇOMÜ İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Abdullah Akın’a hem Çanakkale’de hem de yurt genelinde tepkiler devam ederken AK Parti Çanakkale Milletvekilleri Bülent Turan ve Ayhan Gider sessizliğini koruyor. İl Başkanı Yeşim Karadağ ise Abdullah Akın'ın AK Parti ile yakından alakası olmadığını, Akın'ın ifadelerini şaşkınlıkla takip ettiklerini açıkladı.

Abdullah Akın’ın ifadeleri üzerine İYİ Parti İrfan Dehmen savcıları göreve çağırdı. MHP İl Başkanı Hakan Pınar, Abdullah Akın’ın açıklamalarının arkasında başka bağlantılar olacağına dair açıklamalarda bulundu. CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan hem tepki gösterdi, hem de savcılığa suç duyurusunda buldu. CHP Milletvekilleri Muharrem Erkek ve Bülent Öz konuyu meclis gündemine taşıyarak Başbakan Binali Yıldırım’a soru önergesi verdiler. STK’lardan da tepki açıklamaları gelirken; AK Parti Milletvekilleri Bülent Turan ve Ayhan Gider Sessizliğe devam ediyorlar.

İL BAŞKANI YEŞİM KARADAĞ: "BİZLER İÇİNDE İNFİALE SEBEP OLMUŞTUR"

İl Başkanı Yeşim Karadağ ise; sosyal medya üzerinden 26 Şubat 2018 gecesi yaptığı kamuoyu açıklamasında şu ifdelere yer verdi; "Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi'nde Yardımcı Doçent olarak görev yapan bir akademisyenin bir TV programında yaptığı açıklamasini bizler de tüm kamuoyu gibi şaşkınlıkla takip ettik. Gerek yerel gerekse ulusal basına yansıyan ilgili cümlelerin bir kısmı bizler için de infiale sebep olmuştur. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi de gerekli açıklamayı yapmış ilgili akademisyenin görüşlerinin kendisini bağladığını, ne üniversitenin ne de fakülte dekanlığının resmi görüşü olmadığını ortaya koymuştur. Bu konu ile Partimizi bağdaştırmak bir akıl tutulmasıdır. İlgili kişinin partimizle herhangi bir bağı bulunmamaktadir. Akademisyen hakkında gereğinin yapılması çalıştığı kurumun tasarrufundadır.

CHP İl Başkanının "Yerli ve milli geçinen... " diyerek tarafımızı da bu konuyla ilişkilendirmeye çalışması kabul edilemez bir tavırdır. "Yerli ve milli" olmanın kendi halkına ve değerlerine yabancılaşmamaktan geçtiğini, tarihten bugüne, Alparslan'dan Ertuğrul Gazi'ye Fatih''ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk' e kadar tüm değerlerimize sahip çıkarak, ortak yazgıda, ortak inançta ve ortak değerlerde buluşarak Anadolu'ya sımsıkı sarılmak olduğunu, "sınırımızda PYD olsun" diyerek terör seviciliği yapmamak gerektiğini, kendi kültürünün temsilcisi olarak halkına ve değerlerine yabancılaşmamayı ifade ettiğini hatırlatmak istiyorum..."