-Kirazlı Bölgesinde Siyanürlü altın madenini sesiz sedasız GSM ruhsatı verildi. Vilayet bir kez daha Çanakkale'nin ölüm fermanına imza koydu. Ruhsatı alan Kuzey Biga Maden Firması binlerce ağacı yerle bir etti. Ortaya çıkan görüntü halkın büyük tepkisini çekti.

-Felakete doğru giden Çanakkale'de kötü haberde Eczacıbaşı'nın sodaj çalışmalarına başladığı Lapseki Dumanlı'dan geldi. Çalışmalarını sürdüren Eczacıbaşı Esan ile ilgili Bakanlığın yaptığı resmi açıklamada firmanın 13 milyon 627 bin 919 ton altın-gümüş tüvenan rezerv  olduğunu söyledi. Buda 13 milyon 627 bin 919 ton siyanür ile işlendikten sonra kullanılamaz hale gelmesi anlamına geliyor. Dumanlıda orman varlığı ve tarım alanları tehdit altında. Firma yasal süreç tamamlanmadan binlerce ağacı kesmeye başladı bile...

TÜMAD  üretime başlamıştı, Kirazlı'da Kuzey Biga Maden sessiz sedasız son GSM ruhsatını aldı, Lapseki Dumanlı' da Eczacıbaşı Esan sondaj çalışmalarına başladı, şimdi Demirören Grubu Lapseki Dumanlı'Da ruhsat başvurusunda bulunduğu öğrenildi.  Birde bunlara KOZA maden  Serçelerde ruhsat talebinde bulunduğu eklendi.

20 YILDIR VERİLMEYEN GSM RUHSATI VERİLDİ

Çanakkale'den siyanürlü altın faaliyetleri kapalı kapılar arkasında devletin kurumlarının arttığı imzalar ile devam ediyor. Ne zaman ve nasıl verildiği toplumca bilinmeyen izinler , halktan kaçırılan kararların vahameti , binlerce ağacın kesilmesi ve çoraklaşan orman arazilerinin felaket fotoğrafları  karşımıza çıkıyor. Geçtiğimiz Hafta (Alamos Fold) Kuzey Biga Maden Firmasının Siyanürlü Altın çıkarmak için kestiği binlerce ağacın fotoğrafı damda vurdu. Fotoğrafın ardından yapılan araştırmada yaklaşık 20 yıldır Ruhsat almayana firmaya yerel seçimlerden sonra GSM ruhsatının kapalı kapılar ardından verildiği ortaya çıktı. Çanakkale'nin ölüm fermanına bir kez daha imza koyan Çanakkale Valiliği, tepkileri üzerinde topladı.

"ECZACIBAŞI 13.6 MİLYON TON TOPRAĞI SİYANÜRLE İŞLENECEK"

Felakete doğru giden Çanakkale'de kötü haberde Eczacıbaşı'nın sondaj çalışmalarına başladığı Lapseki Dumanlı'dan geldi. Çalışmalarını sürdüren Eczacıbaşı Esan ile ilgili Bakanlığın yaptığı resmi açıklamada firmanın 13 milyon 627 bin 919 ton altın-gümüş tüvenan rezerv  olduğunu söyledi. Buda 13 milyon 627 bin 919 ton siyanür ile işlendikten sonra kullanılamaz hale gelmesi anlamına geliyor. Dumanlıda orman varlığı ve tarım alanları tehdit altında. CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek'in Lapseki'de işletmeye açılacak altın madenciliği için Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'e verdiği soru önergesine yanıt geldi. Erkek'in soru önergesine verilen yanıtta Lapseki de 13 milyon 627 bin 919 ton altın-gümüş tüvenan rezerv olduğuna dikkat çekildi. Firma yasal süreci tamamlamadan bölgede ağaç kesimine başladı bile. Mülki erkanının sadece seyrettiği gelişmeler halkan büyük tepki aldı.

BAKANLIKTAN GELEN YANITTA DİKKAT ÇEKİCİ İFADELER

Muharrem Erkek'in soru önergesi üzerine Enerji Bakanlığından şu yanıtlar geldi;  Çanakkale ili, Lapseki ilçesinde farklı firmalara ait 2 (iki) adet "altın-gümüş" işletme izinli ruhsat sahası bulunmakta olup her iki işletme ruhsat' için ayrı işletme kurulması söz konusudur.  Madencilik faaliyetlerinin çevreye duyarlı şekilde yapılabilmesi, faaliyetler esnasında çevreyi en az etkileyecek tedbirlerin alınması ve doğal dengenin korunması amacıyla Bakanlık olarak gerekli yasal düzenlemeler yapılmış olup bunların uygulanması hususunda gereken hassasiyet gösterilmektedir. Ülkemizde toplam 103 adet "altın" işletme izinli ruhsat sahası bulunmaktadır.

ÇANAKKALE İÇİN KARANLIK BİR DÖNEM

Bir önceki  Vali Hamza Erkal ve halen göre devam eden Orhan Tavlı'nın onayı ile verilen GSM ruhsatları Çanakkale tarihine kara bir leke olarak yazıldı. Bu iki dönemde  Ak Partinin  siyasi erkinin başında Bülent Turan vardı. Lapsekili bir siyasetçi olan Bülent Turan'ın döneminde ikinci altın madeninin açılması için faaliyetler tüm hızıyla sürüyor. Bu dönem Çanakkale'de çevre sorunları açısından en karalık gelişmelerin yaşandığı dönem olarak karşımıza çıkıyor.

İKİ FİRMA DAHA KAPIDA

GSM ruhsatını alarak üretim faaliyetlerine başlayan iki firmanın dışında , Eczacıbaşı Esan Sondaj çalışması yapmaya başladı. Bu çalışmanın ardından Eczacıbaşı Esan'da GSM ruhsatı alarak üretime başlamak isteyecek. Yine binlerce ağaç kesilecek. Bakanlıktan elde edilen bilgilerde ise önümüzdeki günlerde Lapseki Dumanlı' da  Demirören ve Serçelerde KOZA maden gibi firmaların sondaj faaliyetlerine başlayacağı öğrenildi.Bakanlığa müracaat eden iki firmada olumlu yapıt bekliyor,

GÖKHAN HALKI MÜCADELEYE ÇAĞIRDI

Çanakkale'nin tek içme su havzasında yapılmak istenen altın madenciliği için katledilen binlerce hektarlık orman arazisi Kazdağı Savunucuları tarafından drone ile görüntülendi. Yeşillikler içerisinde yapılan ağaç katliamının görüntüleri ise dehşet verici. Bu durumu takipçileri ile twitter üzerinden paylaşan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; "Havasına suyuna taşına toprağına Bin can feda bir tek dostuma Her köşesi cennetim ezilir yanar içim Bir başkadır benim memleketim #Çanakkale nin altından daha değerli güzelliklerinin talanı tüm hızıyla sürüyor, içim yanıyor. Memleketimiz için mücadele şimdi değilse ne zaman?" ifadelerini kullandı.

“İDARE KAZDAĞLARI'NIN YOK EDİLMESİNE ÇANAK TUTULUYOR”

CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, verdiği araştırma önergesinin ardından, Atikhisar İçme Suyu Havzası’nda yaşanan ağaç katliamını bir kez daha Meclis gündemine taşıdı.  CHP’li Özgür Ceylan, Meclis Genel Kurulu’nda konuşarak, Atikhisar İçme Suyu Havzası’nda yaşananları dile getirdi. Anayasa'nın "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir" dediğini hatırlatan Özgür Ceylan, Danıştay’ın Kanada firmasının talebini reddettiğini ve ÇED raporu için yeni bir bilirkişi incelemesi gerektiğini karara bağladığını belirterek, "Danıştay’ın aldığı karara karşın Mülki İdare, Çanakkale'nin ve binlerce yıllık tarihî mirasıyla Kaz Dağlarının yok edilmesine çanak tuttu” dedi. Çevre Bakanlığı’nı göreve davet ederek ağaç katliamı yapıldığını belirten Ceylan, “Şimdi de Enerji Bakanlığından aldıkları işletme izniyle Balaban tepesini çöle çevirmeye devam ediyorlar. Sayın Çevre Bakanı, buna ne zaman dur diyeceksiniz?” dedi.