thejrc.org
Bugun...
Bizi izleyin:



"13 Ekim'de Ruhsatı Yenilemeyin…"

Tarih: 08-10-2019 06:31:31 Güncelleme: 08-10-2019 07:08:31 + -


Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, hafta sonu Çanakkaleli olan İlker Karagöz'ün sunduğu FoxHaber'e konuk oldu. Kazdağları yöresinden elde edilen ürünlerden oluşan sepetle ekranlara çıkan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, "Yılda 1,5 Milyar dolar değerinde tarım ve hayvansal ekonomik getirisi olan Kazdağları coğrafyası, Siyanürlü Altın Madenciliği için sadece bir kez elde edilecek 40-50 milyon dolara feda edilmek isteniyor. 13 Ekimde ruhsat yenilemesi yapılacak. Devletimizden bu ruhsatın verilm



Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, hafta sonu Çanakkaleli olan İlker Karagöz'ün sunduğu FoxHaber'e konuk oldu. Kazdağları yöresinden elde edilen ürünlerden oluşan sepetle ekranlara çıkan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, "Yılda 1,5 Milyar dolar değerinde tarım ve hayvansal ekonomik getirisi olan Kazdağları coğrafyası, Siyanürlü Altın Madenciliği için sadece bir kez elde edilecek 40-50 milyon dolara feda edilmek isteniyor. 13 Ekimde ruhsat yenilemesi yapılacak. Devletimizden bu ruhsatın verilmemesi istiyoruz" dedi.

 

İlker Karagöz'ün sunduğu Fox Çalar Saat haber programına konuk olan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 13 Ekim 2019 günü Alamos Gold adlı altın madenini ruhsat verilmemesi talebini yineledi. Çanakkale'nin tarım ve hayvancılık ürünlerinden oluşan sepetle birlikte İlker Karagöz'e konuk olan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; 2013 yılından bu yana yapılan hukuksal süreci anlattı. 2018 senesinde Danıştay'ın ÇED Raporunu onaylanması beklenmeden ağaç kesimi gerçekleştiğini belirten ve bu sebeple de Su ve Vicdan Nöbetlerine başlandığını belirtti.

 

"2 MİLYON METREKARELİK ORMANI YOK ETTİLER"

Programda kesilen ağaç miktarının belirtilenden çok daha fazla olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; "13 bin ağaç kesildi diyenler sadece ticari değer olarak görülen ağaç miktarını söylemektedirler. Çapı belli miktardan küçük olan ağaçları saymıyorlar. Şöyle hesaplayabiliriz eğer mantıklıysa siz söyleyin: 13 bin ağacı 2000 dönüme bölersek, 1 dönümde 6,5 ağaç kesilmiş demektir! Ormanlık alandan bahsediyoruz burada. Kazdağları Ormanlarının içine yürüyerek bile girilemeyeceğini tüm bölge halkı çok iyi biliyor. Sadece Siyanürlü Altın madenciliği yapılacak olan, ağaçların kesildiği alanda sadece dünya'da başka hiçbir yerde bulunmayan 7 endemik bitki türü vardır" dedi.

15 BİN 600 TON SİYANÜRÜN HİÇBİR ŞEYİ ETKİLEMEMESİ NORMAL Mİ?

Çanakkale'nin en içme su alanı Atikhisar Barajına dolayısıyla içme suyuna siyanürlü Altın Madenciliğinin hiçbir zararı olmayacağı iddialarına da yanıt veren Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; "15 bin 600 ton siyanür kullanılacak. Bunun yanında diğer kullanılacak zehirli asitleri söylemiyorum. Oraya kayaçları eritecekleri su havuzları yapacaklar. Bura bahsi geçen Balaban tepesinde sadece altın yok ki; çinko, kursun, arsenik, civa gibi çeşitli ağır metaller de ortaya çıkacak. O tepe kazılarak yok edilecek. Dolayısıyla burası açıldığı zaman buradaki zehirli suların suya karışmamasının imkanı yok. Suların buharlaşması, yer altı ve yer üstü suların birbirine karışması ile etkileşmemesi mümkün değil. Diyorlar ki yeni teknoloji ile bunlar engellenebilirmiş" dedi.

 

"BALYA'YA BAKIN, PERİŞAN OLDU. 40 BİN NÜFUS KANSERDEN PERİŞAN OLDU"

Siyanürlü Altın Madenciliği firması ve iktidar milletvekilleri ile bürokratların savundukları tezler karşılığında Balya'yı örnek gösteren Ülgür Gökhan, fay hattının maden sahasının 5 kilometre yakınından geçtiğine de vurgu yaptı. Gökhan; "Diyelim ki her şey iyi hoş. Peki o zaman deprem bölgesini ne yapacağız? Bu madenin 5 kilometre ötesinden fay hattı geçiyor. İstediğiniz kadar yapın, orada bir deprem meydana gelme ihtimali her zaman mevcut. Örnek mi istiyorsunuz? Balya'ya bakın. Balıkesir'in Balya ilçesi perişan oldu. 40 bin nüfusu olan şehirde etraf zehir saçıyor. Kanserden insanlar ölüyor. Sadece Çanakkale'ye takılıp kalmamak lazım, Siyanürlü altın madenciliği yapılan her yerde aynı sorunlar yaşanıyor. Fatsalıların dramını tüm Türkiye biliyor" dedi.

 

13 EKİMDE RUHSAT YENİLEMESİ VAR. RUHSATI YENİLEMEYİN.."

Su ve Vicdan Nöbeti adı altında bugüne kadar bölgeye binlerce insanın geldiğini ve destek verdiğini belirten Ülgür Gökhan; "Bölgeye ziyaretler halen devam etmekte. Yürüyüş mitinglerinde onbinlerce insan katıldı. Hatta sayın Fazıl Say'ın konserine 25 binin üzerinde insan katıldı. Herkese desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. 13 Ekim 2019 günü Ruhsat Yenilemesi var. Bizde diyoruz ki; 13 Ekimde bu ruhsatı yenilemeyin. Devletin bu ruhsatı yenilememesini istiyoruz. 12 Ekim 2019 günü de Cumhuriyet Meydanında bir miting düzenleyerek sesimizi bir kez daha duyuracağız" dedi.

 

"40-50 MİLYON DOLAR KALACAK.. GÜNAHA GİRİYORLAR.."

Ben sadece kendi sorumluluk saham için mücadele veriyorum fakat Kazdağları'nda altın aramak için 30'a yakın arama faaliyeti var. Bunlar sadece altın ve gümüş ruhsatı almak için bekliyorlar. Şu anda bir tanesi açık, bir tanesi de açılmak için bekliyor. Buranın karşılığı nedir? Ben sadece Kirazlı için söylüyorum. Bu bilgiler ÇED Raporunda açıkça belirtilmiş. 850 milyon dolarlık altın çıkartacağını ifade etmiş firma bu raporda. 515 milyon dolar kar elde edeceğini belirtmiş. Türkiye'ye katkılar bölümünde deniyor ki; Devlet hakkı 40 milyon 684 bin dolar. Yüzde 4,7'e tekabül ediyor. SGK, Vergiler vs. ile 116 milyon dolar bırakacağını belirtiyor. Buna da tamam diyelim ama bir hatırlatma yapayım; tüm ruhsatlar alındığında Temmuz 2019 ayında devlet bu firmaya 865 milyon Liralık, yani 152 milyon dolarlık teşvik verdi! Vergi, gümrük, SGK muafiyetleri vs. verildi. Kirazlı'dan 816 milyon lira kazanacağız ama karşılığında 152 milyon dolar teşvik veriyoruz. 40-50 milyon dolar için bu güzel eko sistemi yok ederek günaha giriyorlar. Burası bir Allah yapısı coğrafyadır. Yeniden oluşması için 400-500 yıldan önce gelemeyecektir. Endemik bitkiler zaten yok olacak. Belki onbinlerce yıl bu hale gelmesi gerekti" dedi.

"ÇANAKKALE YÖRESİNİN YILLIK TARIMSAL GELİRİ 1,5 MİLYAR DOLAR"

Kazdağları bölgesinden üretilen hayvansal ve tarımsal ürünlerden 1,5 milyar dolarlık gelir elde edildiğine dikkat çeken Ülgür Gökhan; "40-50 milyon dolar için buradan vazgeçiliyor ancak, Çanakkale yöresinin yıllık tarımsal ve hayvansal üretimden geliri 1,5 milyar dolar seviyesindedir. Şimdi buradan ne kadarlık altın çıkartırsan çıkar; tarımı, hayvancılığı riske eder, tehlikeye sokarsan; yani Çanakkale domatesini lekelersen, Bayramiç beyazını yok edersen bu gelirlerden de mahsur kalırsın. Bu bölgenin suyunu, havasını doğasını yok etmeye değmez. Dünyada Alplerden sonra en çok oksijen üreten dağıdır Kazdağları. 30 tane ruhsat vermeye kalkıyorsunuz. Alplerde böyle bir ruhsat verildiğini düşünemiyorum bile" dedi.

 

"SÖYLÜYORSUN, TURİZME ZARAR VERİYORSUN DİYORLAR. KİMSEYE ZARAR VERMİYORUM"

AK Partili milletvekilleri, birkaç turizmci ve bürokrat tarafından Su ve Vicdan Nöbetlerine verdiği destekten dolayı Çanakkale Turizmine zarar vermekle suçlanan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; "Ben bunları söylediğim için Turizme zarar veriyorsun diye suçlanıyorum. Ben kimseye zarar vermiyorum. Ben ikaz edip görevimi yapıyorum. Benim afişlerim var; eğer Kazdağları yoksa diye bastırttığım. Eğer Kazdağları yoksa, Ezine peyniri, domates yok, turizm yok, tüm güzellikler, tüm değerler zarar görecek. Mevcut durum çıkartılacak durum çıkartılacak milyonlarca altından daha değerli çünkü yenisini yapma şansınız yok. Çocuklarımız, torunlarımız bile binlerce yıl sonra bunu göremezler. Altını aldın gittin, pisliği kalacak. İstediğiniz kadar teknoloji kullanın, doğa ile inatlaştığınız zaman doğanın nereden tokat atacağı belli olmaz" dedi.

 

"YÖRE KÖYLÜLERİ GEÇİCİ MENFAATLERİ İÇİN MAALESEF GÖZ YUMUYORLAR"

Yöre köylülerine geçici menfaat sağlandığına dikkat çeken Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; "Yöre köylüleri geçici menfaatleri için maalesef göz yumuyorlar. Sonuçta bir şey diyemiyoruz; tarımı yok ettiğiniz için.. hayvancılık bitince yeni bir gelir kapısı gelince ona sarılmak zorunda kalıyorlar. Biz onları devlet olarak yaşatamıyoruz maalesef. Orada inanmayacaksınız belki ama yaz günü köylere kurtlar indi. Koyunları parçalayıp yediler. Kurt yaz günü köye iner mi? Bu daha işin başı, daha bir damla siyanür toprağa değmemişken engellemek istiyoruz. Bu noktada bizlere emek veren herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Orada ki köylü kardeşlerimi anlıyor ve hak veriyorum. Ancak bunlar bir süre sonra buradan gidecekler. Kiri pisliği, kanseri zehiri hepsi onlara kalacak tıpkı Balya gibi. İşsizlik yine olacak ve bu sefer ortada köy denilecek yerde olmayacak" dedi.




Bu haber 7621 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

DİĞER ÇANAKKALE Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
FOTO GALERİ
  • Bebişler
    Bebişler
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • FANTASTİK
    FANTASTİK
  • ATATÜRK
    ATATÜRK
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Doğtaş Mobilya'dan 18 Mart'a Özel Video
    resim yok
  • 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
    18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
  • Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
    Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
  • Barışın ve Özgürlüklerin Kenti "Çanakkale"
    Barışın ve Özgürlüklerin Kenti
  • TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
    TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
  • Çanakkale Gangnam Style
    Çanakkale Gangnam Style
VİDEO GALERİ
YUKARI